04-07/10/2010
YURT’TAN SESLER…
Burasi ile ilgili ilginc durumlari anlatmaya devam etmek istiyorum.
Elektrik olayi burada bir alem dogrusu. Bir kere en onemli fark uc basli piriz kullaniliyor.Toprakli piriz mi deniyor bunlara. Amerika gibi. Bizim bazi aletlerimiz uclu, bazilari ikili. Ornegin bizim bilgisayar ikili. Bu nedenle hep yanimizda adaptor tasiyoruz. Geldigimiz ilk gunlerde Kafede bilgisayari kurmaya calisirken unuttugumuzu farkedince ilk anda eyvah olduk. Ancak hemen isin cakalligini garson delikanli ogretti. Size de anlatayim belki gun gelir lazim olur.Kafelerdeki icecekleri karistirmakta kullanilan tahta karistirici cubugu prizin ucuncu deligine sokup iyice bastirirken ayni anda diger iki delige de ikili fisi takiyorsunuz. Bu kadar kolay. Buraya ilk geldigimiz gunlerde surekli gittigimiz kafede Bill Gates gibi gordugumuz bu garson cocuktan allah razi olsun bir iki seferde gayet intensive bir course verdi. Sayesinde ondan sonra hayatimiz gayet rahat oldu. Kaan’in okuldan gelisini beklerken wireless’a girmeyi filan bilmiyorum hemen yardimci oluyordu. Sirin bir uzak dogulu idi. Neyse elektrik ile ilgili ikinci onemli farklilik ise elektrikli aletlerin veya lambalarin bulundugu yerdeki duvarda da ayrica bir anahtar var. Bu anahtari on pozisyonuna getirince kirmizi lambasi yaniyor ve cihaza elektrik geliyor. Ancak ondan sonra cihazi kendi on dugmesine basarak calistirabiliyorsunuz. Bende acik lambalari kapatma, bosa elektrik harcamama hastaligi var. O nedenle isim bitince duvardaki dugmeyi kapatiyorum. Aradan zaman gecip cihazi tekrar calistirmak istedigimde bu seferde cihaz calismiyor tabiki. Hemen ‘EYVAH!!!’ oluyorum. Ama aninda da aklima geliyor dugmeyi aciyorum. Her seferinde. Bikmadan usanmadan. Hala alisamadim. Bu arada bir de ara kablo kullaniyorsaniz ara kabloda da ayrica her pirizin ayri acma kapama dugmesi var. Isiniz is. Acaba bunlar uluslarasi standart geregi mi? Turkiye’de neden uygulanmiyor diye soruyorum. Bilen varmi?
Aslinda evimizde elektrik, su ve internete para vermiyoruz. Kiranin icerisinde. Yani istesem hepsini acik birakabilirim. Ama aldigimiz terbiyeye sigmaz. Ayrica konu enerji gibi hassas bir konu olunca aynen eski tas eski hamam terbiyemizi bozmadan yasiyoruz. Kaan’a da bu bilinci vermeye calisiyoruz. Evin her tarafi klima dolu. Klimasiz uyunmuyor. (Klimanin sesi ile de uyunamiyor gerci.) Ama ben en azindan gunduz saatlerinde klimalari kapatip camlari karsilikli acarak gayet guzel serinliyorum. Arada sicak basarsa aciyorum. “ Gereksiz ise sondur” terbiyesi halen devam ediyor anlayacaginiz.
Klimalar baslibasina bir konu. Her yer klima ile dolu. Bizim 2 oda 1 salon evimizde tam 5 tane klima var. Hatta salonda 2 tane. Biri yemek, digeri ise oturma bolumunde olmak uzere pozisyonlarini guzel ayarlamislar. Direkt uzerimize gelmemesi acisindan biz de salonun neresinde isek diger tarafin klimasini aciyoruz. Dubai’de iken disarida terleyip icerde soguga girince Kaan sinuzit olmustu. Hayatinda ilk kez. Aylar surmustu iyilesmesi. Bu deneyim nedeni ile burada cok dikkatliyiz. Dikkat etmezsem benim de migrenimi tetikliyor. Burada kapali alanlari 180C’de tutuyorlar. Insanin iligi kemigi donuyor. AVM’lerde hirka ile oturuyoruz. Ayaginizda da corap, ayakkabi filan olmali. Ilk geldigimiz gunlerde ayaklarim o kadar usudu ki 2 gun boyunca isinamadim. Kaan’in okulu da boyle. Gecen gun Kaan’in ingilizce ogretmeni ‘donuyorum’ diyordu. Ki bilirsiniz Ingilizler soguga aliskindir. Kaan da sogugu sever ama en sonunda dayanamadi okula esofman alti ile gitmeye basladi.Kapali ortamlarin bu kadar soguk tutulmasinin nedeni ise asiri sicak nedeni ile cogalma riski bulunan mikroorganizmal faaliyetleri durdurmakmis.
-Su aralar hava sicakliklari 37-400C arasinda degisiyor. Dayanilabilir. Geldigimiz gunlerdeki dayanilmazligi kalmadi. Biz Eylul basina dayanamadik. Bunun Temmuz ve Agustos’unu hayal dahi edemiyorum. Yani 3 adim yuruyunce tukeniyor insan.Cildiriyor gibi oluyorsunuz. Ki ben sicagi cok severim bilirsiniz. Bu kadinlar o sicakta yuzleri tamamen kapali ve simsiyah carsaflari ile nasil dolasiyorlar inanilmaz. Bu, bu dunyada iskenceden baska bir sey degil. Erkekler rahat. Oh giymisler bembeyaz fistanlarini iclerinde baska birsey yok estire estire geziyorlar. Ayaklarinda acik terlikler. Klasik erkek kiyafetlerinden bence daha rahat. Cunku kadinlar bir de siyah carsafin icine normal elbiselerini giymek zorundalar. Bu arada erkeklerin terliklerinden soz etmek isterim. O kadar igrenc ki dunyanin en seksi erkegine giydirin karizmasi sifir olur. Resmini cekip gonderecegim. Iki renkte oluyor bu terlikler beyaz ve cogunlukla siyah. Cogunlukla bantli az da olsa tek parmak modelli. (Parmak arasi degil). Yaslilarda gormek ne ise de gayet hos genc delikanlilarda gormeyi cok garipsiyorum dogrusu.Burada erkeklerde hic ayakkabi giyeni gormedim. Hep bu terlikler. Neyse ben bu terlikleri asagiliyorum ama gecenlerde CAT ayakkabi aliyoruz. Baktim CAT’lerin nerede ise 2 kati pahali. Inanamadim. Megerse deri ve el yapimi imisler. Cok merak ettiniz sanirim. En kisa zamanda fotografini cekip gonderecegim soz. Tabiki bu arada benim yazilari artik fotograf ile de zenginlestirmem gerekiyor. Burada daha once anlattigim nedenle fotograftan uzaklastim. Neyse hemen toparlanmaliyim.
Bu arada erkeklerin bu kiyafetleri giymeleri devlet tarafindan zorunlu tutuluyormus. Ornegin giymeden resmi dairelerde isleri yurumezmis. Adamlar kendi kulturlerini birakmiyorlar.Tum sistemler expatlar tarafindan kuruldugu halde, kendilerini hep koruyucu ve on plana cikartici, fayda saglayici sistemler kurdurtmuslar. Takdir ettim dogrusu. Ornegin kapali yerlerde sigara icebiliyorlar, trafikte hic ceza almiyorlar, bir expat isyeri acmak isterse bir arabi kendisine ortak etmek zorunda olmasi gibi.
Burada ilginc gelen bir baska durumda normalde marketlerde alisveris yaptiktan sonra bir yandan posetleri doldurur bir taraftan da parayi odemeye calisirsiniz ya burada siz sadece para isi ile ugrasiyorsunuz. Cantayi her kasada bulunan bir vatandas doldurmakla gorevli. Cok luks. Ama doldurma konusunda o kadar usta olmuslar ki konu basligina gore posetliyorlar. Gida ve temizlik malzemeleri ayri yerlerde yada ayni maddeden cok aldiniz diyelim hepsini tek posete koyuyorlar filan. Insan gucu cok ucuz oldugu icin nerede tuvalete bile cagirip altlarini temizletecekler. Bu konu acilmisken tuvaletler de cok degisik. Bir tuvalet yapma yeri var ama bizdeki teharet muslugu yok. Tuvalet yapildiktan sonra yaninda bir baska, sadece temizlik icin, lavabo deligi gibi kucuk delikli ayrica bir oturma yeri var . Yapilan yerden kalkiliyor temizlenilecek yere geciliyor. Akliniza temizlenecek yerde her ikisini birden yaparim cinligi iki nedenle gecmesin.
1.Deligi lavabo deligi kadar kucuk.
2. Oturma capinin genisligi nedeni ile oturmak mumkun degil.
Temizlenilecek yerde de su var ama nasil kullaniliyor hayal edemedim. Bir de her iki yerin arasina asilmis bulunan kucuk sifonlu bir dus diyelim kafasinda mandali var su ordan geliyor. Mandala basiyorsunuz su geliyor. Ilk geldigimiz gun tuvaleti temizlerken kullanayim dedim bir bastim yuzume su geldi.IGRENC.
Bilmem anlatabildim mi? Hayal edebildiniz mi? Bunun da resmini gonderecegim.
Elektrik ve tuvalet konusu zor.
AVM’lerdeki tuvaletlerde ayrica abdest bolumleri var. Her yerde ibadet etmek icin imkan yaratmislar. Televizyon ve radyolarda ibadet saatlerinde yayin kesiliyor ve once ezan ve sonra dua okunuyor. Burada cok hos, modern bir AVM var. Baktim robot mu denir bilmem ama (bildigimiz robotlar boyle isler yapmazdi da) iste oyle birseye fistan giydirip, takke filan da takmislar surekli namaz kildiriyorlar. Ve arkasindaki panoda da namaz nedir ne faydasi var gibi bilgilendirme yapiyorlar. Ancak genel olarak hic kimseye kiyafeti nedeni ile ilgili bir yaptirim uygulanmiyor. Ancak ulkeyi tanitan Marhaba kitabinda bu tanimlanmis. Diz ustu,transparan, acik elbise yok diye. Ama ben gayet acik dolasan insanlar goruyorum. Arap kadinlarinin sikayet hakki var deniliyor. Ozellikle de sikayet edilen Katarli olmasa bile Musluman ise sorun oluyormus diyorlar.
Ayrica bu Marhaba kitabinda yine kulturleri ile ilgili uyarici nitelikte su bilgileri veriyorlar.
- Her ne olursa olsun bir Katarliya selam vermeden soze baslamayin. (Merhaba, gunaydin gibi)
- Insanlara degisik kiyafetleri nedeni ile dikkatlice bakmayin.
- Kadinlarin ellerini sikmak icin uzattiginizda karsilik almiyorsaniz bu size yapilmis bir saygisizlik olmayip bu kulturun ozelliginden kaynaklanmaktadir.
- Arap kadinlarina information olarak tanimlanmis yol, adres vs.sormayin.
- Izinsiz fotograf cekmeyin.
- Muslumanlar ile yemek yerken sol elinizi kullanmayin. Inanca gore sol el kisisel hijyen(!!!) icindir.
- Toplu yerlerde bagirip cagirarak konusmayiniz. Esinize fazla yakin olmayin gibi…
- Icki icmeyin ozellikle de araba kullanmayin.
- Bir Katar’li ile otururken ayaklarinizi uzatarak veya sirtinizi donerek oturmayin.
Gibi devam ediyor. Bana oldukca enteresan geldi.Bir de yapin dedikleri var.En basinda da bol su icin diye yaziyor.40o C sicaklikta min. 2lt olarak tanimlanmis. Idrarinizi rengini control ediniz. Koyu sari olmamasina dikkat ediniz. Koyu sari idrar dehydrasyon anlamina gelmektedir diye yaziyor.
Biraz da kendimden soz edeyim. Bugun tum gun boyunca yalnizdim. Kaan’in okulu Sali oldugu icin erken bitiyor.Bir arkadasina gitti okul sonrasi. Ben de o gelecek diye kiymali borek yapmistim. Neyse ne yapayim diye dusunurken hadi dedim spor yapayim. Hayatimda bugune degin hic bu kadar rahat bir sekilde spor yapmamistim. 2 saat boyunca oraya buraya yetisecegim sorunu olmadan gayet relax bir sekilde spor yaptim. Ardindan dus ve hafif bir sekerleme. Turkiye’de o kadar yetismem gereken is oluyordu ki spor ancak yuruyus ile sinirli ve en fazla 1 saat surerdi. Arkasindan dinlenmek ise hic olamazdi. Yani bugun hayatimda bir ilk yasadim. Hosuma gitti dogrusu. Zaten spor salonunda da yalnizdim. Gayet dinlendirici oldu. Devamini diliyorum.
Spordan soz ederken gectimiz gunlerde aksam uzeri hava serinledikten sonra Kaan’in bisikleti ile sitenin disinda bir tur atayim bugunku sporum da bu olsun dedim. Bulundugumuz yer bisiklet kullanmak icin cok ideal. Duz ve sakin. Ancak Pakistanli ve Hintli iscilerin kulustur bisikletleri haricinde kullanani da gormedim. Hatta Kaan okuldan donerken herkes bana bakiyor diyor. Cunku herkes te muthis arabalar var. Birak arabayi Jiplerden Jip begen. Bazisi ucak gibi. Aslinda Avrupalilar bisiklet severler ama. Neyse ben basladim kullanmaya tabiki bu arada bana da uzayliymisim gibi baktiklari icin hep tenha yerlerde kullanmaya calisiyorum ancak eve donerken baktim arap(zenci versiyonu) kadinlari cocuklari kapinin onune oynamaya cikartmislar. Beni gorunce sevinc cigliklari ile alkislamaya baslamasinlar mi? Kendimi tam bir devrimci gibi hissettim. Ben de onlara el salladim, sevgilerimi gonderdim. Kendilerinin de cok yapmak istediklerini hissettim.
Burada aman nazar degmesin yillarin ayriliginin acisini cikartircasina sakin ve huzurlu bir aile yasantisi icerisindeyiz. Kemal en gec 18:00de evde oluyor. 18:10’da yemekte oluyoruz. Inanmiyacaksiniz ama cesit cesit yemekler yapiyorum. Sonra butun gece otur, film seyret, sohbet et. Simdilik kimseyi aramiyoruz. Basit ve sakin bir yasam. Bazi aksamlar disari cikiyoruz. Alisveris yapip, internet icin bir kafede oturup bir seyler yiyip iciyoruz.
Alisveris deyince dikkat ettigim kadari ile burasi oldukca pahali bir ulke. Sebze meyve fiyatlarina hic girmiyorum. Onlar baslibasina bir uc. Birde o kadar paraya taze olsa canim yanmaz. Ilk gunlerde Kemal alisveris yaparken, ev yemegini ozledigi icin, surekli beni sebzelerin yanina goturuyordu. Ben de bu sebzeleri gorunce ayyy cok kotu, bayat, yenmez gibi yorumlar yapiyordum. Alismisim sebze ve meyvanin tazesine. Sonra farkina vardim ki burasi hep boyle daha iyisi yok. Birkac kez iyi diye aldigimiz sebzeler kurtlu veya curuk cikti. Simdi genelde dondurulmus almayi tercih ediyoruz veya cok ozel birsey gorursek o zaman tazesinden aliyoruz. Yoksa besleyici ozelligi yok olmus,toplanali epey zaman gecmis, curumus veya boceklenmis sebzeye bos yere dondurulmusunun 2-3 kati para veriyoruz. Dondurulmus sebzelerde besin degeri hic olmazsa vardir diye dusunuyorum.Neyse yemek, elektronik dahil Turkiye’den pahali. Simdiye degin henuz ucuz birseyini goremedim dogrusu. Karsilastirma yapmak icin gittigim Mark’s &Spencer magazasi ciddi pahali idi. Enteresan. BAE oyle degildi.
Havalar biraz serinlesin bir aksam Souq denilen bir pazar yeri var oraya gidecegiz. Kemal burayi cok seviyor. Sokak alisverisi. Geleneksel. Sokaktaki kahvelerde nargile filan da icilebiliyormus. Burada hersey AVM’lerde oldugu icin burasi eski Katar olmasi acisindan ilginc olacagini tahmin ediyorum. Ama Iran’da merak edip gitmistim de o aksam migren krizi yasamistim. Etrafta milyonlarca 2 tekerlekli motorsiklet vardi. Her bir motorsikletin uzerinde inanilmaz tepeleme yuk ve insan. Bir motosiklet bu kadar seyi nasil tasiyordu. Ve o milyonlarca motordan cikan ses ve eksoz dumani benim yeryuzu ile baglantimin kesilmesine neden oldu. O gunu kabus gibi hatirliyorum. Uzaktan gordugum kadari ile buradaki trafige kapali bir alan.
Kaan’in okulunda proje isine ogrencilerde yaraticiligi arttirmak acisindan, cok ciddi bakiliyor. Soyleki Subat 2011 de teslim edilecek proje odevi gecen yildan verilmis. Ornegin Bensu’da yaz tatilinde yapip bitirmis. Neyse okula bu yil katilanlara mart sonu teslim tarihi belirlemisler. Projenin de ne, neden, nasil yapilacagini anlatan birkac sayfalik bir not vermisler. Proje ornegi olarak,bir muzik bestesi yapmak, yeni bir deney yapmak gibi ornekler verilmis.Bu konu IB programinda daha da onemli olacagindan onun hazirligi olarak bakiliyor. Neyse, biz konumuzu belirledik. Kaan simdilik mimar olmayi dusundugu icin ev yapmak istedi ama DOHA iklimine uygun EKO EV yapacak. Iste elektrik enerjisini en cok gunes, sonra ruzgar enerjilerinden alacak. Bu ev bir compound icerisinde olacak. Atiklari ayristirilacak. Binalarda yalitim olacak vs gibi uzayip giden cok kapsamli bir calisma. Oncelikle ciddi bir literatur arastirmasi yapmasi gerekiyor. Eko ev nedir, neleri kapsar. Doha kosullarinda neler kullanilabilir gibi. Bu literature calismasini ya film ya da power point sunumu haline getirecek ayrica evin maketini yapacak ve tum yaptiklarini bu makette gosterecek. Ve bunlari cikip anlatacak. Calisma zor ancak cok guncel ve faydali olmasi bakimindan onemsiyoruz. Calismanin ses getirecegini dusunuyoruz. Gazamiz mubarek olsun.
Yazimi bitirirken taze bir yazar olarak ilk tekzip’imi yayinliyorum.
Bir onceki ‘Evimiz Colde’ yazisinda belirttigim pariteyi ters yazmisim Kemal uyardi. Dogrusu 1TL=2.51 QR olmali. Duzeltir ozur dilerim. (Zaten o zaman verdigim hesap dogru cikmaz. Kimseden de uyarici bir sey gelmedi. Sisirme okumayin lutfen. Yanyana gelince anlattiklarimi soracagim bakalim ne kadar hatirliyorsunuz. J)
Ayrica bilgisayar dili konusunda sizden yardim rica ediyorum. Yazilarimi, bilgisayarda program ve evde de internet olmadigi icin maalesef, istemeden Ingilizce karakterler ile yaziyorum. Bu durumda yazilar bazen anlasilmaz olabiliyor. Bilen biri bana yardimci olabilirmi? Ne yapabilirim? Internetsiz bu isi cozebilirmiyim?
Yaklasik 2 gun once basladigim ve iki oturumda bitirebildigim bugunku yazimi bitiriyorum. Genelde herkes uyuduktan sonra geceleri yazabiliyorum. Ortalik sakin.
Herkese gonlunce guzel gunler diliyor, sevgilerimi gonderiyorum.
No comments:
Post a Comment