Thursday 6 January 2011

MARHABA

Sevgili Dostlar,

Bugun geleli tam tam 1 hafta oldu. Bu kucucuk ulkeyi kesfediverdik bile.
Su siralar yogunlukla ev arama durumundayiz.

Sabah Kemal ile kalkiyorum, yuzumu yikamadan onunla sohbet ederek kahvaltisina eslik ediyorum. Yuzumu yikamiyorum cunku uykum acilsin istemiyorum. O gider gitmez cumburlop yataga uykuya devam. Ogleye dogru uyaniyoruz. Rahat rahat kahvalti sonrasi, omur biter ders bitmez deyip, Kaan ile Ingilizce calisiyoruz. Sonra hemen disariya cikiyoruz. Taksiye atlayip, herhangi bir kafenin birine gidiyoruz. Asagi yukari tum kafelerde wireless internet var.  Neyse kafeden yiyeceklerimizi de alarak giriyoruz internet dunyasina. Bu arada eve internet baglanmasi icin yaklasik 1.5 aydir bekliyormusuz. Araplar heyecana gelmez. Hele araya ramazan ayi ve bayram girince sahtilar, sahmaran olmuslar. Ben hemen maillerime ve zorunlu banka islerine ancak bakabiliyorum. Sonra Kaan aliyor elimden ve ta gidene kadar onda kaliyor. Aksam uzeri Kemal geliyor. Bizi kafelerden toplayip yemege daha sonra da genellikle de ev bakmaya gidiyoruz. Aksam 22:00 sulari eve ulasiyoruz. Kemal boyle bir tempoya alisik olmadigi icin epey hastalandi. O alismis kendi rahat duzenine resmen dagildi. Neyse sagolsun giki cikmiyor. Cok mutlu. Bu arada gelis tarihimizi oldukca iyi belirlemisim. Cunku,2 gun Ramazan nedeni ile yarim gun, bayramda da 3 tam gun olmak uzere evde olmasi adaptasyonumuzu rahatlatti. Katar’in altini ustune getirdik dogrusu.

Neyse biraz da gorduklerimden bahsedeyim.
Abu Dhabi ve Dubai daha kosmopolit idi. Ozellikle de Dubai’de dunyadaki tum insan cesitlerinden var gibiydi.Kurban bayrami sirasinda dunyanin her yerinden insan gezmeye gelmis besbelli. Cok yorucu gelmisti bu kadar insani izlemek. Bu insanlarin hatta  ortunme sekilleride inanilmaz bir spectrum olusturuyordu. Agzina metal (sari veya beyaz) bant cekip son derece savasci bir gorunume sahip insanin gorunce eyvah simdi kilici kinindan cikacak dedirteninden baslayip, burkalisi, yalnizca gozu goruneni, yok gozunun yaninda burnu goruneni deyip, esarpli teyze modeline hatta Iran versiyonu seksi ortunme modellerine kadar gidiyordu. Africa ulkerinin kadinlarinin renkli ipeksi kumaslar ile ortunme bicimleri enteresandi. Daha sevimli idi en azindan. Kadinlarin da zaten ortuneyim gibi bir dertleri yokmus gibiydi. Gayet neseli duruyorlardi. Oyle kac goc te yok onlarda. Sanki kiyafetin aksesuari gibi ortunuyorlardi. Cok uzattim ama artik bosum ya anlatayim anlatayim…

Burada bir kere yabancilar sanki daha fazla ve yerli halk da daha birbirine benzer duruyor. Ulkeyi tanitan MARHABA diye bir kitap var. Insan okudukca imreniyor. Ulke hakkinda hersey yazili. Nufusun 1.7 milyon civari oldugu belirtilmis. %29’u kadin. Kadin az cunku expatlarin cogu erkek. 11.521 km2 yuzolcumu ve kiyi seridi 563 km. Turkiyenin yuzolcumunu 745.000 gibi hatirliyorum. Nufus 70 milyon civarinda da olduguna gore varin siz hayal edin durumu. Dedim ya kucucuk bir ulke. Ulkeyi Thani ailesi babadan ogula yontemi ile yonetiyor. Basbakan bile ayni aileden ve seyh kendi seciyor. Ama inanilmaz 1999’da ilk defa kadinlarinda secen ve secilen olarak katildigi 29 uyenin secilecegi belediye meclis secimi yapilmis. Katilim %96.6 imis. Ama kadin secilmis mi yazmiyor. Aslinda tarihi milattan once 10.000 lere kadar giden bir ulkeden soz ediyoruz. Izmir’in tarihinin en fazla 8.000 lerde oldugunu hatirliyorum. Niye bir ulke bu kadar geri kalir degil mi? Birde evde bu konuyu kendi aramizda tartisirken Kaan buralardaki petrolun bitki ortusunun col olup bitki olmamasi nedeni ile oldugunu, bitki ortusu fossilleri bir sekilde besin (gubre)  olarak kullanarak yok ettigini bitki olmazsa curuyerek petrole donustugunu dusundugunu soyledi bana da mantikli geldi. Dunyada da ornegin Texas bolgesi de boyle degilmidir. Yani bu dusunce ile Petrol egenin canim bamya, enginar, domates  tarlasinda OLMAZZZ.

Bu kadar ciddi bakistan sonra simdi sizlere enteresan gozlemlerden soz edecegim. Cogu komik gorunse de cok aci aslinda.
Birkere muthis statu ayrimi var. Pakistan, Hindistan gibi ulkelerden gelen garibanlari ailelerin girdigi guzel alisveris merkezlerine sokmuyorlar. Peki onlar ne yapiyorlar dersiniz? Bu alisveris merkezlerinin arabanin yanina gidinceye kadar bile nefes almakta zorlandigimiz,sicak egzos dumanli kapali arac park yerlerinde yerlere oturup gelen geceni seyrediyorlar. Oturma ama ne oturma sanki tertemiz bir evin koltugunda oturur gibi. Bayramda ayrica bu guruplar ben diyeyim basmane siz deyin bit pazari gibi yerlerde toplaniyorlar. Kaldirimda cogunlukla ayakta ama birkaci da resmen misafir odasinda oturur  gibi yerlere oturu, pislik icerisinde sohbet ediyorlar kendi aralarinda. Ama, seriat kurallari geregi mi, kendi kulturleri geregi mi yoksa dogru durust beslenmedikleri her hallerinden belli oldugu icin enerjilerinin olmamasi nedeni ile mi, bir tanesi bile yan gozle bakmiyor belki de bakacak halleri yok. Burasini zaten dunyanin emniyetli ulkelerinden birisi olarak bahsediyorlar. Bir de cok komik bir arkadaslik goruntuleri var. Iki iyi erkek arkadas elele geziyorlar. Baslarinda namaz takkesi. Hatta biri digerinin omzuna basini dayamisti. Kimse bu durumu yadirgamiyor. Ben bu durumu bizim kirsal alanlarda eskiden olan ama simdi var midir bilemedigim ) genc kizlarin kol kola gezmesi duruma benzetiyorum.(gerci biz kiz lisesinde de yapardik). Yabancilar da bize guluyorlardi herhalde. Turkiye’de de selamlasmada normalde hemcinsler opusur. Eskiden karsi cinsle opusulmezdi. Hatirlarsiniz kiz kiza danslar falan edilirdi dugunlerde. Benim bir kina gecesinde kiz arkadasimi refuse edisimi hatirlarim ki ikimizde universite ogrencisi idik. Kizcagiz bozulmustu. Boylece gecmisimdeki ilkelliklerimi de ogremnis bulunuyorsunuz.
Kisacasi bu ulkeler statu farkinin doruk yaptigi ulkeler. Turkiye’de boylesine radikal oldugunu dusunmuyorum. Ve inanin insanin yuregi kalkiyor.

Basta hatirlarsaniz ev ariyoruz demistim. Ev kiralari ates pahasi. Yillik aliniyor.Soyle ornek vereyim bizim Urla evleri bahcesini saymayin 5000$ dan asagi degildir.Ancak evlerin odalari cok buyuk ve genelde banyo tuvalet odada. Mahremiyet acisindan misafir tuvaleti muhakkak ayri oluyor. Yani iki odali bir evde 2 banyo ve biri misafirin olmak uzere 3 tuvalet oluyor. Ve onlar bu durumu 2.5 bath diye tanimliyorlar. Bu uygulamayi begendim dogrusu. Bu benimde hayalimdir. Evler mobilyali ve mobilyasiz olarak kiralanabiliyor. Biz henuz karar veremedik. Ulke daha yeni yeni oymasiz - kakmasiz kulture geciyor. Yani soyle soyleyeyim koltuga otursan icindeki renkten gorulemezsin. Dusunsenize, halilar, perdeler,koltuklar hepsi renk renk desen. Bazilarini gorunce inanin icim kalkiyor. Bu aksam bir eve gittik o kadar renkli idi ki ben Kemal ve Kaan’i beklemeden evi terk ettim. Kaan bana kizdi gosteren adama nezaketsizlik oldu diye. Ama ne yapayim dayanamadim icim kalkti boguluyor gibi oldum. Bu durumun yanisira yeni apartmanlarda spor merkezi ve yuzme havuzu da olabiliyor. Son derece modern spor aletleri de var. Oyle bir yere tasinirsak olacagim bir Cindy Crawford. Kaan artik burada da spor yapmazsan peh sana deyip duruyor. Bir turlu karar veremiyoruz dogrusu spor yeri olanin baska bir ana maddesi eksik oluyor. Tam olarak icimize sinen olmadi henuz. Bakalim dolasiyoruz. Ama her kiracidan sonra beyaz esyalar dahil biraz eskimis ise degistirebiliyorlar. Baskasinin esyasinda da oturmaya alismamisiz o nedenle biz yeni ev ariyoruz.

Geldigimiz gun asiri sosyal ruhum depresti. Buradaki Turk Kadinlar Birliginin temsilcisi bayani aradim. Telefonu MARHABA dergisinde var. Ertesi gun bayram Turklerde bayramlasma var mi diye.  Varmis ve biz bayram kahvaltisinda 40-50 Turk ile bulustuk. Hemen hepsi egitimli ve duzgun insanlara benziyorlardi ve sagolsunlar cok yardimci oldular telefon  numaralarini verdiler aklima takilan birsey olursa hemen acip sorabiliyorum. Ayda 1 gun en azindan kadinlar bir kafede toplaniyorlarmis. Bana da haber verecekler. Bu Pazar burada okullar aciliyor. Unutmayin burada okullar Cuma, Cumartesi tatil. Yarin okulumuzun oriyentasyon egitimi var. Oraya gidecegiz. Geldigimizin ertesi gunu okulu ilk kez ziyaret ettik. Gayet duzgun ve standartlara uygun gorunuyordu dogrusu. Insallah mutlu oluruz. Hayatimiz ne kadar su an icin oturmamis dahi olsa okulla ilgili Turklerden aldigimiz gorusler cok sevindirici idi. Simdilik ayni okula giden 3-4 Turk aile var. Ancak Kaan’in yasiti yok.
Okuldan aldigimiz bilgilere gore 11. siniflar 42 kisi imisler ve 2 sinif olacaklarmis. Kimbilir hangi ulkelerden insanlar olacak. Okulda her yer koridorlar dahil kitaplar ile dolu idi. Hepsi de termemiz. Fizik, Kimya ve Biyoloji Laboratuvarlari oldukca donanimli idi. Ve en onemlisi bir tane bile test kitabi yoktu. Bilgasayar laboratuvarlari da bilgisayarlar ile doluydu. Aslinda siniflarda da bilgisayar vardi. Kaan en cok spor salonunu sevdi. Ziplama trampleni bile var idi. Yarin ilk defa arkadaslari ile tanisacak bakalim neler yasayacagiz. Okulda kocasi Ingiliz olan bir Turk bayan da yardimci ogretmen olarak gorev yapiyor. Oglu da ayni okulda ogrenci imis. Ama yine Kaan’dan kucuk.

Sevgili Dostlar,

Sizlere simdilik bu kadar haber iletiyorum. Hepinizin beni merak ettiginizi biliyorum.
 Evde henuz internet olmadigi icin, kafelerde Kaan’dan firsat buldukca internete giriyorum. Simdiye degin gunler gayet hareketli gecti, bundan sonra da  kesfedecek daha cok yer var ozellikle deniz kenari hava biraz daha SOGUSUN beni bekliyor. Geldigimizde denize soyle bir ayagimi soktum resmen hamam suyu idi.

Ilk yazimi boyle genel yazdim. Sizlerin de haberlerinizi vaktiniz oldukca beklerim.

Izmir’den sizlerden yogun sevgi duygulari ile ayrildim. Hayatimda km. tasi olan bu ozel donemde dostlugunuz, yanimda oldugunuz icin hepinize tekrar cok tesekkur ederim.

Sevgilerimle,

No comments: