Saturday 24 November 2018

Hindistan dedikleri 2

Hindistan'da egitim cok onemli ve rekabetin cok yuksek oldugu bir alan. Ama THE standartlarinda bir egitim degil sanirim. Kontrol ettim, THE listelerinde ilk 200 siralamasinda bile yer almiyorlardi. Yaraticiliktan cok ezberci bir egitim oldugu soylenir.

Yillar once, Doha'da Hintli ogretmen arkadasim, 7. sinifta Doha'daki Hint okulunda okuyan oglunun, notlari dustu diye cok uzuluyordu. Bu arada notlar da 90'lardan 80'lere inmis. Hani kotu degil. Fen dersi olunca "bir bakayim yardimci olabilirmiyim acaba" dedim. 7. sinifta benim Universite'de Kimya okurken ogrendigimiz  konulari goruyorlardi. Inanamamistim. 
Bu arkadasim, ders calismasi icin baya cocugu dovuyor, ac susuz birakiyordu. Bir gun cocugun fotografini gosterdi. Arkadasim da kocasi da boylu poslu insanlardi. Kiyamam yavruya bir baktim resmen celimsiz bir vucut ve sise dibi gibi gozlukler. Baksaniz tam "inek" tabiri. O zaman cok kizip soylenmistim.

Varanasi'ye gitmek icin havaalaninda beklerken "Kritika" adinda genc bir universite ogrencisi ile tanistik. Jaipur'da Ayurvedic Tip okuyormus. Varanasi'deki universite icin "Hindistan'in en iyisi" dedi. Ben de "sen niye orda okumuyorsun" deyince "giris puanim yetmedi" dedi. Ayrica, "Universiteyi muhakkak gezin" diye de ekledi. 

Acikcasi Varanasi'yi cok dini bir yer olarak dusundugum icin basarili bir Universite gorebilmeyi beklemiyordum. Hemen aklima koydum ziyareti.
Varanasi'deki rehberimiz de sagolsun programi bize gore ayarladi. Zaten tapinaklar basta ilginc de olsa bir sure sonra birbirlerine benziyor. Hele en buyuklerini gordukten sonra, digerleri cok ayni geliyor.
Rehberimize Universiteyi gezmek istedigimiz soyleyince once cok sasirdi. Simdiye kadar ondan boyle bir istekte bulunan olmamis.
Univeriste'nin girisinde rehberimiz arabayi durdurdu ve birine seslendi. Kardesiymis ve Geofizik bolumunde okuyormus. Biz de onu davet edip bize Universiteyi gezdirmesini rica ettik. Baya akilli ve sevimli bir gencti. Kriket oynarken ayagini incittigi halde bizi universitede gezdirdi sagolsun. Sonrasinda bir kafe'de oturup bir seyler icip sohbet ettik. Hindu olduklari icin de dinleri hakkinda bilgi aldik. Bu Hinduizm bize cok degisik geldi. Boylesine bilimle ugrasanlarin sanki inanmamasi gereken bir din. Binlerce tanrisi var. Ama abi kardes cok inanclilardi.
O sirada garson masamizi temizlemek icin masanin uzerindeki copleri aldi ve yan tarafa atti. Biz de ""aaaa" filan olunca da bizim kardesler aksamlari temizliyorlar dediler. Oysaki aksamlari temizlenmis gibi de gorunmuyordu ortalik. 
"Ganj nehrinin suyu cok kirli" diyoruz ama onlar "evet insanlar kirletiyorlar ama Ganj'in ciktigi yer tertemizdir." diyorlar. "Herhalde egitimli insanlar bu kirli suya girmiyorlardir" diyorum. Rehberimiz "boyle bir ayrim yok. Bu insanlarin bu hicret kiyafetleri icinde kimin kim oldugu belli olmaz. Belki de bir CEO veya Universite Profesoru olabilir" dedi. Onlarda da dini gorevlerini yaparken tipki muslumanlikta ihrama girmek gibi basit kiyafetler giyiyorlar. 
Velhasil ne biz pisligi tanimlayabildik ne de Hinduizm'i anlayabildik.
Ama sohbet yine de cok hostu. Baya bir seyler ogrendik.

Varanasi Universitesi 1916 yilinda Madan Mohan Malaviya tarafindan kurulmus. Adi BHU olarak geciyor (Banaras Hindu Universitesi)
Kurucusu, egitimci ve politikaci. Somurgeden kurtulma yillarinda egitime yatirim yapmak icin kurulmus. 
Hindistan'in ve Asya'nin en genis alana sahip Universitesiymis. Dunyada'da arazi buyuklugu acisindan ust siralardaymis. Kurucusunun baslangicta verdigi talimat ile Universite kampusu icerisinde icki ve sigara icilmesi yasakti. Aslinda ne guzel bir uygulama. Tabiki Universitelerin ozgur ortamlar olmasi gerceginden uzak.

Ben Kimya Bolumunu gormeyi cok istedim. Guya kimya bolumu de Hindistan'in en iyisiymis. Bu durumu duyunca da cok heyecanlandim.




Bolume girer girmez bir SOK!

Ben muze filan mi derken gercekten halen calisilan Temel Kimya laboratuvari imis. Gozlerimize inanamadik.  Pislik! Sanki yillar once calisilirken savas ilan edilmis de alalacele terk edilmis gibi. Pisligin yanisira, butun cozeltilerin agzi acik, son, kullanma tarihleri yok, Laboratuvarda hic bir guvenlik onlemi yok. Ve icerde bu duzeni saglamasi gereken teknisyenler de, ki sayica gereginden fazla olmalarina ragmen, icerde oturup, sohbet etmektelerdi. Bu pislik birkac yilin pisligi bile degildi. Universite 1916 da kurulmus. Hani bir soz vardir ya dogunca ebe yikamis olunce de imam yikayacak. Aynen burasi icin soylenmis sanirim. 
Bir Laboratuvar dersinde ogrenci sayisi 90-100 olabiliyormus. Hem de bu kadar guvenliksiz bir ortamda.
Laboratuvarlar teknolojik olarak da cok geri olunca en gelismis cihazin ne diye sordum. Ve beni enstrumantel analiz laboratuvarina goturduler. Bu alette 10 yil once alinmis ve lisans ogrencilerinin kullanimina izin yokmus. Lisans ustuler kullanabiliyormus.
Universiteyi gezerken kimse sen kimsin, neden foto cekiyorsun demedi. Sorularimi da ellerinden geldigince cevapladilar.


Bolumu gezerken Organik Kimya Master ogrencileri ile ders beklerlerken tanistik. Organik Kimya hep en korktugum ders olmustur.

 Yol boyunca baska Laboratuvarlar.


 Bina mimari olarak cok estetikti aslinda.

Neyse, bir tik daha duzgun Laboratuvarlar da gorduk. Ama hala yetersiz.

 Koridorlar,



 Pervaneler ile serinliyorlar. Tahtalar bildigimiz klasik tahta.




 Biz, Rehberimiz ve kardesi ile.

Buralar Hocalarin kendi Laboratuvarlari. Ayni durumdalar.




Bir Hoca'nin Laboratuvarinda calismakta olan Master, Doktora ogrencileri.

Bolumun en teknolojik aleti. 




 Deneyler, koridorlara tasmis.

Koridordan bir baska goruntu daha


Bu Universite gezisi bizim hayatimizda Universite kavramini tekrar sorgulatti. 

No comments: