Saturday 17 November 2018

Hindistan dedikleri...


Bugun Rehberimiz ile programli bir sekilde Delhi'yi gezecegiz.
Ama ben once Hindistan'i tanitmak isterim.

Hindistan, resmi adi ile Hindistan Cumhuriyeti.
Dunya'nin en genis yedinci cografi alani ve en fazla ikinci nufusuna sahip ulkeymis. Hindistan, Cin'den sonra dunyanin en kalabalik ulkesi. En son yapilan 2011 nufus sayimina gore
(1 Mart 2011)  1,210,193,422 (623.7 milyon erkek and 586.4 milyon kadin) 
Yuzolcumu ise 1.484 km2 kaynak: National Portal 
Yuzolcumu Turkiye'nin 2 kati iken nufus yaklasik 15 kez kadar fazla. 
Basbakan: Narendra Modi halk arasinda baya sevilen biri. Aleyhine konusan duymadik. Sadece 4 yildir isbasinda olmasina ragmen epeyce olumlu gelismeler baslatmis.
Hindistanda 300'den fazla dil kullaniliyormus. 
Baslicalari: Hindi, Bengali, Tamil, Telugu, Ingilizce, Punjabi, Kannada, Gujarati, Urdu, Sanskrit, Maithili. 
Anlatilana gore Hindistan'daki bu diller birbirleri ile de epey farkliymis. Ulke boyunca ilerledikce insanlar gercekten birbirlerini hic anlamiyorlarmis. Ne ilginc degil mi? O nedenle de ortak dil Ingilizce. Tabiki egitimli kesimde. Egitimli olmayanlar zaten kendi kabuklarinda yasadiklari icin.
Bu durum bana, yillar once Katar'a ilk geldigimizde, calistigim Devlet okulunda iki Hintli ogretmenin birbirleri ile Ingilizce konustuklarinda hissettigim saskinligi hatirlatti. 

Hindistan'da bir cok din birarada guzelce yasiyorlar. 
Baslica dinler:
  • 79.8% Hinduizm
  • 14.2% Islam
  • 2.3% Hiristiyanlik
  • 1.7% Sihlik
  • 0.7% Budizm
  • 0.4% Jainizm
  • 0.9% digerleri diye geciyor.
  •  Son 50 yilin Hintli Baskanlarina bakildiginda tipki din dagiliminda oldugu gibi cogunlugun Hindu olmakla beraber Musluman'larin da oldugu ayrica, bir Sih ve bir Hindu kadinin da oldugu goruluyor. Ulkeyi su anda bir Hindu yonetiyor. 
  • Gorunurde ulkede bu kadar farkli dinler birarada yasiyorlar gibi ama kesinlikle kaynasmiyorlar. Ornegin, evlenmiyorlar. Kaynasmamalarina soyle bir ornek vereyim. Katar'da Hindistan seyahatimiz oncesi Hintli arkadaslarima sorular soruyordum. Bizim gittigimiz bolge daha Hindu agirlikli bir bolge. Musluman Hintli arkadasim bana "ben bile daha sizin gideceginiz yerlere henuz gitmedim. Bizde Muslumanlarin o bolgelerde dolanmasi pek hos karsilanmaz." dedi. Durum bu merkezde. Ama biz gittigimiz zaman bu kadar bir keskin ayrim hissetmedik. Bolgede yasayan Muslumanlari gorduk. Ancak genelde toplu olarak ayni mahallelerde yasiyorlar. 
  • Benim Katar'daki  arkadas oldugum Hintlilerden Musluman olanlar oldukca koyu Musluman. Aslinda genel olarak, Hindistan'da din hayatin merkezinde. Sadece Musluman Hint'liler degil diger dinler icin de ayni oldugunu gorduk. Bu konunun nedeni aslinda cok acik. 

Hindistan Asya'nin Guneyinde ekol yaratmis bir ulke. Neden ekol cunku komsularinin kultur kaynagi olmus bir ulke.

Hindistan haritasi lutfen tiklayiniz.

Pakistan, Nepal, Sri Lanka, Bhutan; Hindistan ekolunden kopmus ulkeler.
Cok eski tarihine gezdikce anlatacagim fakat yakin tarihine bakarsak;  Portekizli Vasco De Gama Umit Burnu'nu 1492 yilinda gecip Hindistanin guneyine once Kerala sonra da Goa bolgesine yerlesen ilk Avrupalilar oluyorlar. Bugun buralar Hindistan'in en guzel guney sahillerinin oldugu bolge. Ingilizlerin gelmesi ise 16. yy'i buluyor. Kralice'nin yeni ticaret yerleri bulma istegi ile Ingilizler Hindistan'a geliyorlar. Ticaret yapmak icin geldikleri ulkenin yonetimini zamanla ele geciriyorlar ve yaklasik 250 yil kadar ulkede kaliyorlar. Kime sorsak nasil bir etkisi oldu diye herkes hem iyi hem kotu diyor. Bizi somurduler ama ayni zamanda gelistirdiler diyor. Gelismeden verdikleri ornekler ise; Ingilizce artik normal kullanilan bir dil haline gelmis, egitim sistemi kurmuslar ama ezberci (neden acaba, hic sasirmadim desem), tren yollari yapmislar ki somurdukleri mallari tasiyabilsinler, bazi acimasiz geleneklere de el atmislar ornegin kocasi olen kadinin kendisini kocasinin arkasindan oldurmesi gerektigi gelenegi gibi.

1919 yılında Mahatma Gandhi ile birlikte Hindistan’da Ingilizlere karsi pasif direnme ve protesto hareketlerine başliyor ve bu hareket, Dunya'da cok yanki uyandiriyor.

1935’te ilk anayasa kabul edilerek parlamenter düzen kuruluyor. 
18 Temmuz 1947’de ise tam bağımsızlığını kazanarak, dünya devletleri tarafından tanıniyor. Bugun bu tarih bagimsizlik gunu olarak kutlaniyor. Hindistan, onceden Pakistan, Banglades ve Miyanmar ülkelerini kapsıyor ve yöneticisi Ingiliz Kraliyet ailesi, Başkenti Kalkuta (1858-1912) ve Yeni Delhi (1912-1947) . Ingilizler ulkeyi terk ettikten sonra ise 1971de Hindistan ile Pakistan arasında savaş çıkiyor. Bu savaş neticesinde Doğu Pakistan yani Bangladeş bağımsızlıklarini ilan ediyorlar. Sonra parcalanma basliyor.

Dunyada saygin bir egitim modeli olan Montesorri egitim sistemini kuran Maria Montessori 2. Dunya savasinda Avrupa'dan kacarak o yillarda Londra'da tanistigi Mahatma Gandhi'nin daveti uzerine Hindistan'a geliyor ve adiyla anilan Montesori Egitim sistemini kuruyor. Hindistan'da toplam 7 yil boyunca kaliyor ama Mussolini'nin, Italyanlari Almanlarin yaninda savasa sokmasi nedeniyle, Ingiliz somurgesi Hindistan'da, yillarca ev hapsinde tutuluyor. Bu arada firsatiniz oldugunda Maria Montesorri'nin hayatini incelemenizi oneririm. Tutkulu ve tutkulari icin cok cile cekmis bir karakter.
Turkiye'de son yillarda gormeye alistigimiz Montesori egitim sistemi tum Asya ulkelerinde yillardir uygulanmaktadir. Ben hem Sri Lanka hem de Nepal'de Montesorri ekolunden bir cok okul gormustum.

Hindistan konusunda belki en ilginc konulardan birisi Kast sistemi. Yani dogdugunuz ailenin bagli oldugu sosyal sinif. Sadece evlilikler ile degisiyor. Bu kastlar da soyadlarindan anlasiliyor. Baslica 4 sinif var ve birbirlerine karismiyorlar. Hani belki kiz alma oluyormus ama erkegin alt siniftan olmasina kesin izin yok. Kim ister alt kasta gitmeyi.

Hindistan'da astroloji cok yaygin kullaniliyor. Her asamada problem oldugunda gidip baktiriyorlar. Biz de 2 sefer denedik. 1.si cok kotuydu. 2.si ise kotunun iyisi denilebilir. Baya ulu orta bakiyorlar. Bilgisayar programi ile bakan da vardi.


Hindistanda evlilik ailelerin anlasmasi ile oluyor. Hala da oyle olmakla birlikte, gunumuzde ask evliligi yapanlar da oluyormus. Ailelerin en uygun adayi bulma konusunda bir kontrol listeleri var. Kriterlerinin en basinda kast uygunlugu, sonra astrolojik uygunluk, damadin iyi egitim almis ozellikle de devlette calisiyor olmasi (devlet memurlari ozel sektore gore 2-3 kat fazla maas aliyorlarmis.) var. Bizim Varanasi'deki genc rehberimiz sevdigi kizla evlenebilmek icin devlet memuru olmayi bekliyordu. Kizin babasinin istegiymis. Devlete girebilmek icin de Doktora yapiyordu. Ben durumuna uzuldum o ise kaniksamis gorunuyordu.

Hindistan dugunleri cok meshur. 
Jaipur da yemek yedigimiz yerin karsisinda iki dugun salonu olunca yarim yamalak da olsa uc ayri dugun gorme sansimiz oldu.
Ilk gece yemekten ciktik. Baktik dugun salonu "amaann hadi sivisalim da iceriye goz atalim" dedik. Ne zekice! Son derece suslenmis bir ortam ve ikimizden baska herkes Hintli. Muhtesem geleneksel kiyafetler ve makyaj. Salona girer girmez degil kamufle olmak kelimenin tam anlami ile Iyot gibi ortada kaldik. Butun baslar bize cevrildi. Damat tarafina da kiz tarafina da benzemiyoruz. Zaten kiyafetlerimiz tam dugunluk. 😂Ben hemen durumu aciklamaya calistim. "Merak ettik geldik. Hint dugunleri cok meshur filan" diye. Bilge'cigimin, o meshur sevimliligi sayesinde bizi sahnedeki gelin ve damat ile foto cekilmeye davet ettiler. Bu gelin ve damat okumus muhendislerdi. Tebrik ettik. Musluman dugunuydu. Biz de Muslumaniz deyince, pek de benzemedigimizi dusundukleri halde cok misafirperver davrandilar. Hatta telefon numarami alip sahnede gelin ve damat ile cekilen foto'yu gonderelim dediler. Ne sans ki o sirada, ikimizin de telefonlarinin sarzlari bittigi icin  foto cekemedik.

Restoran'i  yeri o kadar cok sevdik ki ertesi gece bir daha gidelim dedik. Bir gece once arkadas oldugumuz Hint Cingenesi Danscilar zaten "yarin da bekliyoruz" demislerdi. Neyse, yemek yiyoruz yine karsi taraftan dugun sesleri, havai fisekler vs. Dedim ki, Bilge ben dayanamiyorum gidiyorum karsiya. Arada islek bir yol var. Zaten trafik tersten olunca sagim solum sasiyor. Restorandan disari cikinca bir baktim karsida bulunan dugun salonundan bando takimi cikiyor. Ve ardindan da beyaza boyanmis bir fil. Dusunsenize dugun salonuna siz girmeye calisirken iceriden bembeyaz bir fil cikiyor. Tabiki cok ilginc geldi ve basladim filin fotografini cekmeye. Tam bitti yolun karsisina dugun salonuna gececegim, filin ustundeki soforu😂bana sesleniyor "foto cektin parasini ver" diye. Bende oyle kamerami almis cikmisim. Yanimda para yok. Anlatmaya calistim. Adam para istemeye devam ediyor. Bakti belki korkutursam alirim diye fili ustume surdu. Manzara soyle, ben onde, fil ve uzerindeki soforu arkamda ana caddede kosuyoruz. Ben "No money, No money" diye kacmaya calisiyorum. Karsiya da gecemiyorum cunku hangi taraftan araba geliyor bloke oldum. Valla fil de arkamdan nasil geliyor anlatamam. En son careyi geldigim restoranin bekcisine siginmakta buldum. Bekciyi gorunce durdular.
Yine de azmimden hic bir sey eksik olmadi. Fil kosturmus degil mi bir kork geri don. Hayatinda kac kere fil kosturur insani. Neyse, fil ve soforunden kurtulur kurtulmaz yolun karsisina gecip dugun salonuna daldim. Yine tek Hintli olmayan benim. Dugun salonuna giris te uzun ve bembeyaz suslu bir koridordan gecerek giriliyor. Bu sefer de bir deve cikti iceriden. Neyse, deve bir sey yapmadi ama ben dugunun erkekler tarafindan girmisim. Hepsi basi turbanli cok kapali bir toplum goruntusu icerisinde, oldukca urkutucu gorunuyorlardi dogrusu. Sanki, daha once hayatlarinda hic benim gibi bir insan gormemis gibiydiler. Cok da savasci gorunumdeydiler. Etrafimi sardilar. Ingilizce bilmiyorlar. Derdimi anlatamiyorum. Hemen Bilge'yi aradim gel diye.  Tam koridor bitip te salona gecildigi noktada bembeyaz boyanmis bir at uzerinde beyaz gumus rengi kiyafeti ile Damat'i gordum. Ama yuzu gumus isleme bir ortu ile kapali. Yuzu kapali damat. Urkme ile merak duygulari arasinda gelip gidiyordum. Daha sonra sahneye ciktilar ve sahnede 2 damat daha var. Diger 2 damadin yuzu acik yeni sahneye cikanin ise yuzu kapali. O sirada, eli kalem tutmusa benzer genc bir delikanli gordum. Gelenekleri hakkinda bilgi almak ve mumkunse foto cekmek istedigimi soyledim. Sagolsun cok yardimci oldu.  Damadin yuzu nikah kiyildiktan sonra aciliyormus. Anladigim kadari ile, damatlar at uzerinde sira ile yuzu kapali geliyorlar ve sahnede nikahlari kiyiliyor ve nikah kiyildiktan sonra yuzleri aciliyor. Nikah kiyilmadan acilinca bir baskasi begenip kacirabiliyormus. Ne ilginc degil mi?
Bu arada Nikah sirasinda bile gelin ve damat birarada degil. Yanyana iki salon var. 
Ama bu baya urkutucu bir ortamdi. Sonradan ogrendigim damadin yuzunun kapanmasi cok eski bir gelenekmis. Bu dugunun bir diger ozelligi de 3 kiz kardesin 3 erkek (kardes olmayan) ile evlenmesi idi.









                                                         Dugunun kadinlar bolumu

                                      3 kizkardes gelin




ve davetliler




















Hindistan'da ilginc bir adet var. Kadinlar, kocalarinin sagligi ve uzun yasami icin yilda bir gun, ay takvimine gore belirlenen ayni gunde, oruc tutup dua ediyorlar. Aynen Muslumanliktaki gibi gun aydinlanmasi ile baslayip gun karamasi ile bitiyor ancak orucun bozulmasi icin kocanin yuzunun gorulmesi sarti var. Yani kocanin yasadigi kanitlanmali. Goremedilerse veya adam olduyse yandin cunku oruca devam. Bu gelenek hakkinda dusununce bunun zavalli kadinlarin kendilerinin icadi oldugunu hissettim. Soyleki, cok eskiden Hindistan'da kocasi olen kadin hemen olduruluyormus. Kadinlar da ne yapsin, careyi, kocama saglikli uzun omur diye oruc tutup dua ederek, Tanrilarina siginmakta bulmuslar.

Jaipur'da kaldigimiz otele  aksam birden suslu puslu Hintliler gelmeye basladi. Dugun mu var filan derken ben dayanamayip gidip bu asagidaki aileye sordum. Cok sevimli bir sekilde acikladilar. Oruc sonrasi kaldigimiz otele kutlama yemegine gelmisler. Ailenin annesi ve 2 kizi oruc tutmuslar. Kocalari da, modern zaman versiyonu olarak, onlari tesekkur yemegine cikarmis. Ben de sordum, eskiden erkekler belli saatte eve gelirlermis. Simdi ise yok "toplantim var, isim cikti biraz gec gelecegim" dese kadin oruca devam mi ediyor? Gulduler, duruma teknolojik cozum bulmuslar. What'sapp uzerinden goruntulu gorusme ile kadin kocasinin yuzunu gorup orucunu bozuyormus. Aklima sinsi fikirler geldi. Peki adam karisina sinir oluyor ve intikam almak istiyorsa da "ahh telefonum cekmiyor" filan dese.👿



No comments: